Toplu mail gönderiminde başarı elde etmenin sırrının ne olduğu sorulduğunda çoğu insan bilgi toplamaktan ve amacına uygun mesajla hedef kitleye ulaşabilmekten bahseder. Bu iki düşünceler tabii ki de herkes için çok önemlidir. Fakat hepsinden önce e-posta listenizdeki her bir müşteriyle sağlıklı ve güvenilir ilişkiler kurabilmenizin temellerinde yatan asıl etken iletişim kuracağınız kişilerin izinlerini almaktır.
İzin nedir ve pazarlamada neden önemlidir?
E-posta pazarlama yöntemleri markanıza tahmin edebileceğinizden daha çok fayda sağlar ve satışlarınıza fazlasıyla destek olur. Kısaca açıklamak gerekirse, e-posta pazarlama sayesinde marka tanınırlığınızı arttırabilir, müşterilerinizle doğrudan ilişki kurarak onları bilgilendirebilir ve en önemlisi işletme hedeflerinize ulaşarak kazancınızı arttırabilirsiniz. Tüm bunları etkili bir şekilde gerçekleştirebilmeniz için sizinle e-posta yoluyla iletişim kurmak isteyen abonelerinizin rızasını alarak, iletişiminizin en başından itibaren izin temelli bir ilişki kurmalısınız.
Kuracağınız bu ilişki tarzı markanız açısından güven ve bilinirlik yaratmakla kalmaz, sizi gereksiz e-postalar yollayarak gevezelik eden rakiplerinizden de ayırır. Ayrıca bu özellikler, hedef kitlenizin gelen kutusuna girmenizi kolaylaştırdığı gibi, abonelerinizin dikkatini çekebilmek için diğer e-postalarla eşit şartlarda rekabet etmenize de yardımcı olur.
Hedef kitleden nasıl izin alınır?
E-posta izni örtülü ya da açık olmak üzere iki şekilde alınır. E-postalarınızı göndereceğiniz ülkenin yasal şartlarını ve müşteri kitlenizin deneyimini göz önünde bulundurarak en uygun olanı seçmelisiniz.
Örtülü onay, sizinle iş yapan herhangi bir kullanıcının size e-posta adresini vermesiyle gerçekleşir. Pazarlama amacıyla bu e-posta adresine ihtiyacınız olacağını varsaydıkları için adreslerini sizinle paylaşmayı uygun görürler
Açık onay, müşterileriniz bülteninize kayıt olmak için formunuzu doldurduğunda, bir etkinlik kaydı oluştururken, e-posta adreslerinin paylaşıldığı diğer etkileşimlerde ve onlara e-posta listenize dahil olmaları için seçenekler sunduğunuz esnada sizi onaylayarak adreslerini paylaşmaları durumunda gerçekleşir.
Her ikisi için de örnek verilebilecek pek çok başarı hikayesi sayabiliriz, fakat hangisini seçtiğiniz fark etmeksiniz, edindiğiniz e-posta adreslerini kullanırken mümkün olduğunca detaylı bilgi vermenizi ve açık olmanızı tavsiye ediyoruz.
Doğru içerik ve beklentileri yaratın
Kayıt sürecinde sunacağınız işlemleri müşterileriniz için daha kolay hale getirerek müşterilerinizi bilgilerini paylaşmaları için daha hızlı ikna edebilirsiniz. Küçük bir empati kurarak günlük hayatınızda pazarlama e-postalarıyla karşılaştığınız anlardaki olumlu ve olumsuz deneyimlerinizi düşünürseniz, müşterileriniz için de daha pratik çözümler üretebilirsiniz.
Bununla birlikte, yalnızca kayıt formuna güvenmek de büyük bir hata olur. Abonelerinizin, fiziksel ya da dijital dünyada, markanızla etkileşime girdiği her yer aranızdaki bağı büyük oranda güçlendirerek rıza göstermelerini çabuklaştırır. Unutmayın, işe yarayan bir kayıt formu oluşturup müşterilerinizden izin alabilmek için hedef kitlenizin alışkanlıklarını ve davranışlarını detaylıca analiz ederek daha yaratıcı yöntemler de geliştirebilirsiniz.
Yeterli izne sahip olduktan sonra yapılması gerekenler:
Bu noktada size tavsiyemiz kesinlikle zaman kazandıran, amacına uygun e-posta kampanyaları oluşturarak, abonelerinizin sizi sadece kaliteli bir marka olarak algılamalarını değil, günlük hayatlarında güvenilir bir ses olarak hissetmelerini de sağlayabilirsiniz.
Ancak unutulmaması gereken diğer bir nokta ise, aldığınız izinlerin sonsuza kadar sürmeyeceğidir. Zaman içerisinde ilgisini kaybeden ve etkileşim kurmayı bırakan aboneleriniz olabilir. Onları geri kazanmak için cazip bir teklif sunmalısınız, fakat gitmek istediklerinde ise onları zorlamamalısınız. Size veda eden abonelerin geri dönmeleri için basit birkaç seçenek verir ve güzel bir şekilde ayrılmalarını sağlarsanız, daha sonra geri kazanmak üzere akıllarında samimi bir etki bırakabilirsiniz.
Loading...
