İzin tabanlı pazarlama niçin sizin markanızın başarısında anahtar rol oynar? E-posta pazarlama başarısının anahtarı sorulduğunda, çoğu insan veri elde etmek ve konuya uygun mesajlarla kitlenizi hedeflemekten bahsedecektir. Bu güzel bir düşünce – ancak başlamanız gereken nokta burası değil. Veri toplayıp, bunlar üzerinde çalışmayı düşünmeden önce; listenizdeki her bir bireyle en doğru ilişkiyi kurmanız gerekir. Biz buna izin(rıza) diyoruz.
1- İzin Nedir ve Bunu Neden Önemsemeliyim?
E-posta pazarlama, işinizi büyütmeyi destekler. Markanızın tanınırlığını artırmak, müşterilerinizi sürekli bilgilendirmek ve -en önemlisi- işletme hedeflerinizi ve gelirlerinizi yükseltmek için, ona güvenebilirsiniz. Bunu etkili bir şekilde yapabilmek için, sizinle e-posta aracılığıyla iletişim kurmak isteyen bireylerden oluşan, abonelerinizle bir bağ inşa etmeniz gerekir – izin tabanlı bir bağ. Bu tip bir bağ bilinirlik ve güven yaratır, sizi diğer gereksizlerden ayrı tutar. Bu hem sizin gelen kutusuna girmenizi sağlar hem de iletileriniz için işlemin ötesine geçen bir değer oluşturur.
2- Peki, Nasıl İzin Alacağım?
E-posta izni iki şekilde gelir: üstü kapalı(örtülü) ya da açık. Hangi yolu kullanacağınız, sizin müşteri kitlenize hangisinin daha uygun olduğuna ve gönderdiğiniz ülkede markanızın yasal yükümlülüklerine göre(Kanada ve AB açık izin almayı tercih eder), sizin kararınızdır.
a- Örtülü(üstü kapalı) onay, birisi sizinle iş yaparken size e-posta adresini verdiğinde ortaya çıkar; kişiler pazarlama amacıyla bu e-posta bağlantısını kullanabileceğinizi varsayarlar.
b- Açık onay, E-posta adresleri özellikle e-posta pazarlama amacıyla (bir bülten kayıt formu için) veya bir başka etkileşim (bir etkinlik kaydı gibi) sırasında etkin bir şekilde e-posta listenizi seçme seçeneği verilerek açık bir onay alındığında, sağlanır.
Hem örtülü hem de açık onaya dair başarı hikayeleri vardır, ancak hangisini seçtiğiniz fark etmeksizin, bizler tüm göndericilerin, kişilere e-posta adreslerinin nasıl kullanılacağı konusunda ayrıntılı ve açık bilgi vermelerini öneriyoruz.
3- Doğru İçerik ve Beklentileri Yaratın
Bağlam eklemenin müşteri deneyimini olumsuz etkilediğini düşünüyorsanız, beyin fırtınası yapın ve üyelik işlemleri sürecinde işlemleri yapmanın dolaysız(sezgisel) bir yolunu bulun. E-posta pazarlama gönderileri ile ilgili hem pozitif hem negatif kişisel deneyimlerinizi anımsayın ve bunları daha bilinçli kararlar almak için kullanın. Daha fazla bağlam, bu deneyimleri karşıladıkça, sezdiğiniz ilgiyi göreceksiniz. Ve yalnızca kayıt formuna güvenmeyin! Abonelerin sizinle ve markanızla karşılaştığı ortam, ister fiziksel ister dijital olsun, bağınıza katkıda bulunabilir, izin ve katılımı güçlendirir. E-posta izni almak için tahmin edilebilir bir bağlam türetmek için bireysel olayları incelemeye dayanmak yerine, doğru bir kayıt formunu tamamlamak için kitlenizin alışkanlıklarını ve etkinliklerini kullanın.
4- Doğrudan İzniniz Olduğunda Ne Yapacaksınız?
Pekala, bu kısım kolay görünüyor değil mi? Birkaç e-posta gönderin! Size zaman kazandıran, konuya uygun e-posta kampanyalarını hazırlayarak, sizi sadece büyük bir pazarlamacı olarak değil, abonelerinizin günlük hayatında güvenilir bir ses olarak görmelerini sağlayın. Ve unutmayın ki izin sonsuza kadar sürmeyebilir. Mesela, ilgisini kaybeden ya da katılımı bırakan abonelerinizi izleyin. Onlara geri dönmeleri için sebep yaratmaya çalışın ve sizden ayrıldıkları zaman onlarla tartışmayın. Bunun yerine, onlara geri dönmeleri için basit bir seçenek verin ve iyi şartlarda ayrılmalarını sağlayın. Belki geri dönerler – asla bilemezsiniz.
Tüm bunları göz önünde bulundurarak, abonelerine mesaj gönderirken açık, tutarlı ve izin tabanlı bir yaklaşım yaratırsanız; katılımlı ve iş yürüten bir e-posta listesi için ilk adımı attınız demektir.