Hiç şüphesiz ki hepimiz bir görseli, yazıyı anladığımızdan çok daha hızlı anlayabiliriz. E-posta alıcısının ilgisini çekmek için oldukça kısa bir süreye sahip olduğunuzu varsayarsak zamanla yarıştığınızı söylemek hiç de yanlış olmaz. Bu şartlar altında, abonelerinizin ilgisi doğrultusunda seçeceğiniz bir görsel, onları vakit kaybetmeden içeri çeker, konu hakkında ön bilgi sunar ve metnin özünü karşıdakine iletmenizi kolaylaştırır.
Doğru görselin, içerik görüntüleme sayısını, e-posta tıklamalarını ve dönüşüm oranını yükseltebileceği gibi, düşük kaliteli, eski ve ya da kötü düzenlenmiş bir görsel de kullanıcının markaya olan güvenini kötü yönde etkileyebilir. Nasıl ki kıyafetlerimiz bizi yansıtıyorsa, görseller de bir e-posta için aynı özelliğe sahiptir. Kullanıcı üzerinde bırakmak istediğiniz izlenimi yaratmaya yardımcı olur, güven aşılar ve marka tarzınızı ortaya koyar. Bu yazımızda e-posta kampanyalarınız için en doğru görseli seçmeniz için bazı ip uçlarına, kaçınılması gereken görsellere ve doğru e-posta içeriklerine nereden ulaşabileceğinize değineceğiz. Şimdi gelin, birlikte bir göz atalım.
Etkili Bir Görsel Nasıl Olmalıdır?
Bültenlerdeki ideal görsel kullanımını açıklarsak etkileyici bir görsel:
- Dikkatleri metinden koparmaz,
- Mesajın özünü iletir,
- Markanın genel tonuna ve üslubuna uygundur.
Şimdi de her bir maddeyi ayrıntılarıyla ele alalım:
1) Gerçekten Kaliteli Görseller Dikkati Ana Metinden Koparmaz
Siz de takdir edersiniz ki, sadece boşluk doldurması için eklenen bir görselin kimse için hiçbir anlamı veya faydası yoktur. Eğer bir kullanıcı üyeliğini onaylamak için e-postayı açıyorsa, ona direk linki göstermeli,büyük görsellerle dikkatini dağıtmamalısınız. Ayrıca e-postanın mesajı ve içeriğiyle örtüşmeyen bir görseli de kesinlikle eklememelisiniz..
2) Uyumlu Görseller Metne Destek Olur ve Mesajın Daha Anlaşılır Olmasını Sağlar
Eğer abonelerinizi bir ayakkabı satışı için bilgilendirmek istiyorsanız, doğal olarak ayakkabıların bir ya da birkaç fotoğrafının kullanmalısınız. Hatta indirimde olan bir ayakkabının görseli daha da iyi cazip ve çekici bir algı yaratabilir. Ancak görseli kesinlikle metnin tekrarı konumunda koymamalısınız, aksine birbirlerini tamamlamaları fazlasıyla yeterli olacaktır.
3) Kaliteli ve Estetik Olarak Çekici Görseller Kullanın
Günümüzde bu konudan bahsetmek ne kadar garip olsa da, bazı markalar hala pazarlama bütçelerinden kısarak ya da kolaya kaçarak üzerinde filigran taşıyan düşük kalitedeki görselleri e-posta kampanyalarında kullanıyor. Eğer görselin hak sahipleri ile başınızı derde sokmak ve kullanıcılarınızı hayal kırıklığına uğratmak istemiyorsanız, lisanslı görsellerin izinsiz kullanımı konusunda riske girmemelisiniz.
4) Görsel İmajınız Tutarlı Olmalıdır
Abonelerinize gönderdiğiniz e-postalardaki her görsel marka ve iletişim yeteneklerinizi geliştirmek için kullanılır. Markanızın kurumsal kimliğine ve konumlandırmasına uyan görsel tarzınızı belirlemeli ve bütün görsellerinizi bu kriterlere uygun şekilde seçmelisiniz.
Örneğin, bir yatay fotoğraf, insan profillerinden özgün kareler, motivasyon ve başarıyı anlatan spor konuları, analog filtreli fotoğraflar, çift tonlu efektler ya da tipografik tarzda yazı karakterleri olan estetik tasarımlar son derece profesyonel ve samimi durabilir.
5) Eğer Gösterebiliyorsanız, Söylemenize Gerek Yoktur
Bir e-postada kullanıcınızın dikkatini yakalamak için çok kısa bir süre içerisinde mesajınızı en hızlı yoldan iletmeli ve bulunan her fırsatı kullanmalısınız. Eğer abonelerinizi web sitenizin yeni bir özelliği hakkında bilgilendirmek istiyorsanız kaliteli bir ekran görüntüsü ya da iyisi web sitenizdeki yeniliği anlatan bir GIF içeriği kullanmanız son derece pratik ve ilgi çekici olur. Eğer kısaca yeni tarifenizin yararlarının altını çizmek istiyorsanız, metninizle birlikte simgeler kullanabilirsiniz. Bu yöntem ile mesajınızın hızlı aktarılmasına ve kalıcı olarak hatırlanmasını sağlayabilirsiniz.
Görsellerin Kampanyanıza Zarar Verebileceği Durumlar
1) Aşırı Görsel Kullanımı
Bu durum görseller için olduğu kadar metinler için geçerlidir. Kullanıcı bilgi almak için sonsuz uzunlukta metinler okumak istemeyeceği gibi, sonsuz sayıda görsele bakmak da istemez. Bu şekilde kampanyanız görsel bir kalabalığa dönüşür, öncelikleri belirlemeyi zorlaştırır.
2) Stok Klişeleri
Stok fotoğraf klişeleri internet kullanıcıları için çok sıkıcı bir hal aldı. Mutlu aile görselleri, el sıkışan iş adamları, abartılı bir mutlulukla salatalarını yiyen kadınlar… Maalesef bu tarz klişelere düşen hala onlarca marka mevcut. Ne yazık ki bu tarz görseller kullandığınızda kitlenize şunları düşündürebilirsiniz:
- Görsel estetik yoksunluğu ve hayal gücü yetersizliği
- Özensiz tasarım ve hazır görsel kullanımı
Görsel Trendleri Neden Takip Etmelisiniz?
Fotoğraf trendleri çok hızlı bir şekilde ortaya çıkar ve hızlı bir şekilde kaybolurlar. Her gün onlarca fotoğraf çekeriz ve arkadaşlarımızın onlarca fotoğrafını görürüz. Tüm bunlar görsel algımızı değiştirir. Kimse modellerin sahte gülümsemelerine ve açık bir şekilde kurgulanmış fotoğraflara inanmaz.
Kitlenizin güvenini kazanmak ve onlarla aynı dilden konuşmak için hangi görsellerin hangi duyguları uyandırdığını, hangi konuların amaca uygun olduğunu ve en gelişmiş teknolojilerin hayat görüşümüzü nasıl değiştirdiğini anlamalıyız. Bu nedenle e-postalarınızda kullanışlı olabilecek 2017 trendlerinin yanı sıra, aşağıdaki klasik trendlere de bir göz atmanızı öneriyoruz.
’90’ların Estetiği
Analog filtreler, yanmış fotoğraflar Polaroid resimler, kot ceketler, gerdanlıklar ve neon renkler… Birçok marka 90’ların nostaljik duygusunu tekrar uyandırmaya çalışıyor. Eğer siz de Y kuşağına seslenmek istiyorsanız, çocukluklarının sembollerini kullanmanız son derece etkili olacaktır.
Hayatın Doğal Görüntüleri
Reklamlardaki o muhteşem parlak fotoğraflar yerine kusurlu, duygusal, günlük fotoğraflar kullanmak daha samimi ve etkilidir. Arkadaşlarınızla kutladığınız bir doğum günü partisinden ya da bir bebeğin ilk adımlarını attığı günden fotoğrafları düşünün, tabii ki kimse bu fotoğrafların yapısına ya da ışığın kullanımına dikkat etmez. Başlıca amaç duyguları aktarmak ve anı yakalamaktır.
Video Etkisi
Video’lar dijital platformlarda diğer tüm görsel içeriklerden daha ağır basıyor. Eğer fotoğraf yerine GIF ya da video kullanma imkanınız varsa, kesinlikle değerlendirmelisiniz.
POV
Fotoğraf sanatında farklı bir bakış açısı olan POV, kendi bakış açınızdan fotoğraf çekmek anlamına gelir. Kısacası, fotoğraf bir gözlemcinin değil, o anın parçası olan biri tarafından çekilmiştir. Akıllı telefonlar bize dünyayı kendi gözümüzden gösterme şansı verdi, bu şansı görsel içeriklerimizde kolaylıkla kullanabiliriz.
Görselleri Nereden Bulursunuz?
Ücretsiz fotoğraf stoklarından ya da Google görsellerden seçilmiş bir fotoğraf kullanmak tehlikelidir çünkü her zaman çalıntı bir fotoğraf kullanma riski taşır. Kaynağın; görselin gerçek sahibi olduğuna emin olmak için lisansını mutlaka kontrol etmelisiniz. Ücretsiz stokların en büyük avantajı masrafsız olmalarıdır ancak en büyük dezavantajı ise herkesin ücretsiz fotoğraf kullanmak istemesi sonucu, birçok insanın aynı fotoğrafı kullanarak dijital ortamda zor durumda kalmalarıdır.
Eğer elinizde ofisin, çalışanlarınızın ve ürününüzün yüksek çözünürlükte kaliteli fotoğrafları varsa bunları web sitenizde, sosyal medyada ve bülteninizde kullanmaktan çekinmeyin.
Görselinize bir logo, yazı eklemek ya da bir e-posta kapağı için gösterişli bir şablon oluşturmak istiyorsanız ama zamanınız yoksa internette bulabileceğiniz grafik düzenleyicileri sizin için basit ve kullanışlı olabilir. Crello gibi, yazıları ve görselleri özelleştirebileceğiniz onlarca editör vardır. Bu editörlerde stil ve kompozisyon taslak olarak zaten bellidir, tek yapmanız gereken markanıza özgü ufak değişiklikler
Sonuç olarak görseller marka kimliğinizi yansıtır ve birçok müşterinin aklında kalabilmek için harika araçlardır. Kendinize özgü görsellerle markanıza yeni bir soluk katabilir, ana mesajınızın anlaşılmasını kolaylaştırabilirsiniz. Unutmayın ki hedef kitlenizin, rekabetle dolu gelen kutusunda samimi etkiler bırakmak için görsel tarzınızla da gönüllerini kazanmalısınız.